İlk insanların yaşadığı dönemlerde insanlar yalnızdı, doğal yaşamlarında doğa karşısında ayakta kalabilmek ve karınlarını doyurmak için kendileri için uğraşırlardı, başarıyı ve kaybetmeyi henüz keşfetmemişlerdi.
Doğa olaylar baskın çıkınca bir araya geldiler ve yakınlaşmaları gerektiğini anladılar. Fark ettiler ki bütünleşmek birleşmek, hayatta kalmanın tek olur tarafı. Artık herkes hayatta kalabilmek için tek başına hareket ediyor ve ortaklaşa karşı geliyorlardı doğaya, yaşamı böylece kolaylaştırdılar ve kaygı dereceleri azaldı. Aslında beraber de yaşanırmış diye düşünmeye başladılar. Beraberlikteki avantajları gün be gün keşfetmeye ve keyif almaya başladır. Yeni doğanlar o beraberliğin içine doğduğu için, yalnız yaşamanın ne olduğu düşünmediler bile.
Geliştikçe geliştiler ve anladılar ki insan; sadece karnın doyurmak için gelmemiş buraya, toplumda gözlem yaptılar; en iyi av yapan mesela yemek yapamıyordu. Akabinde bilim sanatta gelişmeye başladı. Yetenekliler biraz daha önce çıktı.
Önceden de yetenekleri vardı ama yalnız yaşadığı için onlara bu yeteneğinin iyi olduğun söyleyen, onlara referans olan kimse yoktu. Toplumsal hayata geçtikten itibaren artık refaransları vardı ve onay bekliyorlardı kendilerini topluma kabul ettirmek için. Övülme ve kabul edilme artık bir ihtiyaçtı ve artık kimse kendi kendisine yetmiyordu, ne olduysa bundan sonra oldu.
0 Comments