Yazılanlar çizilenler, filmler, söyleşiler “insanı” savunuyor. Öyle belirli bir insanı değil. Herkesin kafasında bir insan portföyü var ve herkes o insanı savunuyor. Görüyoruz ki insan düşmüş, aciz, savunulacak durumda. Yoksa kim niye savunsun ki “insanı”.
İnsan işte her şeyi görmek ve onun içerisinde yaşamaya mahkum bir varlık. İnsan işte neden sonra savunmaya geçeceğini bilmiyor. Sana göre savunma olan bana göre saldırı oluyor ve hayatta savunma ve saldırı arasındaki ince çizgi arasında gidip gelmiyor.
0 Comments