Askere gitmiş temiz bir çocuktu, askerde gözü açıldı. Askerlik biraz sıkıntılı geçmiştir burası Türkiye idi bu coğrafyada bir yıl askerlik görevini herkes yapardı. Memleketine geldi ve eskiden staj yaptığı yerde işe başladı.
Bir kızı sevdi ve evlendi. Evlenmeden önce kız tarafının istekleri bitmek bilmedi ama mutluydu evlenirken yüzü hep gülüyordu.
2 yıl sonra dünya tatlısı bir çocukları oldu ve çocukları 7 yaşında iken ikinci çocukları oldu. İş yoruyordu karısının dırdırı olsa da hayat bir şekilde gidiyordu.
Yıllar senaryoya sadık kaldı ve aktı gitti yaşı 40 olmuş ve ilk defa kredisiz yıllar geçirecekti. Bu yaşına kadar 4 iş değiştirmiştir, en iyi arkadaşı beraber çalıştığı biriydi ve diğer çalışıp ayrıldığı iş yerinden arkadaşları ile hiç görüşmüyordu.
Emekli oldu akabinde torunu da o yıllarda doğdu. Kalbi zorlasa da yine de gülümsüyordu, en sevdiği duygu ise torununu gülerken görmekti. Sonra bir gün öldü.
Hepimiz bu dünyanın vaad ettiği yerdeyiz… Ne derseniz deyin; dünya düştü. (Halep gibi)
Resim için dipnot: Halep’teki bombardımanda 7 çocuğunu kaybeden anne Sabah, son nefesini tekerlekli sandalye üzerinde sokak sokak doktor ararken verdi. Kaynak: milliyet, hürriyet, cnn.
Kader insana mı yazılıyor yoksa coğrafyaya mı bilemedim?
Bulunduğumuz coğrafya mı şanslı? biz mi? cevap veriasdfsdfsfds s2tiret hiç yazasım yok. nikotin komasına girmem lazı
0 Comments